Google Reklam Alanı

17 Ocak 2016 Pazar

Kemal sunaldan unutlmaz söyleşi



Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldum. Ses Tiyatrosu’ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum, ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti. Bildiğiniz gibi o gün bugündür insanları güldürmeyi seviyorum.
Ben özel hayatımda çok az konuşan, çok soğuk bir adamım.
Filmlerde “Şaban” adını koymasak bile, değişen bir şey olacağını zannetmiyorum. Millet ‘Şaban’ olarak biliyor. Bu yıl, firma yanlışlık yaptı. Film adım Niyazi… Adının “Atla Gel Niyazi” olması lazım. Afişler, lobiler hepsinde “Atla Gel Şaban” oldu. Seyircilerden bir kişi çıkıp da, filmdeki adın Niyazi, afişte Şaban, demedi. Farkına bile varmadı… Kemal Sunal’ın adı, Niyazi olsa ne olur, Şaban olsa ne olur?
Ciddi hatta soğuk adamımdır. Öyle çok gülmeyi sevmem.
Çocukluğumuzda bir an önce büyümeyi isteriz büyüdüğümüzde ise çocukluğumuzu özleriz. Yaşlılıkta ise hayatı yavaş yavaş öğrenir ve ondan keyif alırız.
Türkiye’nin okuyan insana ihtiyacı var okumayana değil… Bunu bildiğim için üniversiteyi 27 senede bitirdim.
Beni isterseniz dövün, ama bırakın istediğim gibi güleyim.
İş ve ev yaşamında titiz birisiyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder